27 Şubat 2012 Pazartesi

UYKUSUZ ANNEYİM






Uzun zamandir evde bir gece hayatim var...bilgisayarim, televizyonum, kuruyemişlerim, icecegim,koltugum, battaniyem...ama keyfim ve kahyasi diye devam etmeyecegim:) malesef onceden şoyleydi, boyleydi diyerek uykusuz annelikten de terfi edilmiyor...geçmiş adi ustunde geçmiştir ve bitmiştir.

Uykusuz anneyim cunku artik minik bir ateş bocegim var...yeni bir nefes soluk alip veriyor evimizde...sut kokulu, bebek kokulu,huzur kokulu,mis kokulu...geceleri emzirmek ise hepsinden keyifli...muthiş bir guven duygusu aşilaniyor bebeğinize...hani uyanirken agliyor ya avaz-avaz, cunku yaninda annesi yok, kendini birkac saniye "caresiz" hissediyor...sonra kollariniza alir almaz susuyor..artik guvende! Emzirmeyle birlikte sonsuz bag gunden gune buyuyor...icinizdeki kalp icine binlerce kalp ekliyor...hepsi senfonik bir şekilde hizlica atiyor...aşk, sevgi, sadakat, guven, huzur, sorumluluk aşk aşk kokulari tum eve iste boyle yayiliyor...

Gecenlerde " acaba ateşe bir uyku duzeni olusturabilirmiyim?" diye duşundum..fakat duzen olusturmaya calismak, yersiz bir çaba gibi geliyor....sadece kendi rahatimiz icin bir girişim ..fazlasiyla da bencilce geldi..hemen vazgectim...ihtiyacini karsilayarak ve ona "guven" vererek kolayca uykuya gecis yapmasi saglanabilir....bunun adi da duzen olmamali...nasil mi...yatagina birakip,yanagini, sacini oksayarak, agladiginda kucaga alip sarilarak ve sevdigi ninnileri soyleyerek....bu suan ki cozum....sonrasinda zaten alt yapisinin kuruldugu yontemle,minik bebegimizin yanina yatarak annesinin huzur dolu guvenli bir oksamasiyla eminim kisa surede uykuya dalacaktir...zamani geldiginde ona da yontemler bulacagimdir...:)

Uykusuz annelik bir bakima da tek başınalık geceleri...işte boyle yazilar yazmamin başlica sebebi...

Saat bir hayli gec oldu, simdi uyku zamani ---05.14---

Sevgiler cicekler ates bocekleri

Muge


- Posted using BlogPress from my iPad

24 Şubat 2012 Cuma

GELSİN PURELER, MUHALLEBİLER


YouTube Video




Yine atesli yazilara devammm...


6. ayimizi sonunda bitirdik...dile kolay bir 6 ay artik anilarla geride kaldi...ne cok sey ogrendim oglumdan...en onemlisi sabirli olmayi ogretti bana...cunku sabirli degildim..hemen hersey istedigim zamanda olmaliydi...beklemeyi sevmeyen bir Muge artik okadar cok degisti ki...kendime sasmiyor degilim :))) neyse konuyu dagitmadan :))) annemlerin deyimiyle "sadece meme emen" benim deyisimle " sadece anne sutu alan" minik oğlum meyve puresi ve muhallebilere gecerken onunla ne kadar cok yol katettigimizi dusunuyorum...her bir buyume evresinde yaninda olmak gercekten paha bicilemez bir duyguymus.





Doktorumuz "yemezse uzulmeyin, ilk olarak 2 yemek kasigi yerse opun koklayin" demisti...ama bilmezler ki ogluma çoktan guzel olumlamalar yapmiştim...kendini doyuracak kadar besin alacaginin bilincinde olacak herzaman...tabii ki suanda onun bilincinde olamaz...ama sartli, pozitif olumlamalarla oldukca mumkun...yeter ki cekim gucunu her daim hayatimiza alalim...yurekten isteyelim...pozitif olmayan dusuncelerin bizi rahatsiz etmesine izin vermeyelim...ben bunu ailem uzerinde rahat bir sekilde uyguluyorum...bu yuzden ic dunyam huzur dolu....size de siddetle tavsiye ederim...

Nihayet beklenen an gelmisti...mama sandalyesine oturttuk minigimi...elmalari rondodan gecirdim, icine anne sutunu ekledim...oldukca tanidik bir tat haline gelmisti...mama kasesine koyarken, guzel olumlamalara devam ettim...ilk kasigi aldi...sanki yillardir bu tatlari yemis...yalamis yutmus gibiydi...ve tabagi da ayni hizla yaladi yuttu...Sonra zaferimizi kucakta birbirimizle sarmaşdolaş sarkilar soyleyerek kutladik:)))


Ee biz de tesekkurlerimizi sunduk evrene....her gece yatmadan once canim oglum bizi sectigi icin sukranlarimizi sunuyoruz...sonra da bir yatak resmi cizip uyuyoruz.....


Bugunluk bunlardi hissettiklerim...anı yasayarak...gelecege de bir gunes resmi cizerek gulumsemek yeter de artar bile....


Bize yeniden herzaman Atesli gunler...


Muge


Not: videoyu izlemeyi unutmayin pls:)))


Posted using BlogPress from my iPad

22 Şubat 2012 Çarşamba

NEDEN?


Bazen anlamak istersin insanlari ama anlam veremezsin davranislarina...insan olmak, insan gibi davranmak bu kadar zor olmasa gerek...bir gulumsemeyle hayata bakis acin degismezmi...her sabah aynaya baktiginda tesekkur ettigin vucudun icin bir kahkaha atmazmisin...cunku gercekten sanslisindir...binlerce insan arasinda belki de en sanslisi sensindir...derin bir nefes..temiz bir enerji solumak bir mucizedir...bir lütuftur sana bahşedilen...sonra dönüp bakarsin cocuguna, sicacik evine...bir kere daha tesekkur edersin evrene...sana hediye ettikleri muazzamdir...çunku once kendini seversin....mutluluk senin icinde...ama iyi olmayan niyetlere de hayret edersin...

Kimse icin kotu seyler dusunemem...bunu kendimi ovmek icin yazmiyorum...donup dolasip, beni bulur, bana dolanir diye korkarim...ufak hesaplar planlar yapamam..geri donusumler yorar beni...bazen dusunurum de soylemem, susarim...sıkı sıkı tutarim kendimi... zihnimden de engellemek isterim... keşke herkese esit pay edilseydi bazi duygular, akil...saygı...vicdan gibi.... sirkelemek, ne yapiyorsun demek istedigim kişiler var...ama dedim yaa tutarim kendimi..keşke kissasa kissaslar olmasa....daha beter yormasalar benliklerini, daha fazla kirletmeseler içlerini, daha fazla uzaklasmasalar kendilerinden....sevdiklerini yitirdiklerini farkettiklerinde, akillarini da yitirmeseler...

Nasil davraniyorsak, aynadaki yansimalardir karsiliklari....seviyorsak, seviliyoruz...saygi duyuyorsak, saygi duyuluyoruz, ilgileniyorsak, ilgi goruyoruz...o zaman bu nefret, bu kin, bu ofke NEDEN!

İşte boyle birşey...

Muge

- Posted using BlogPress from my iPad

21 Şubat 2012 Salı

ATEŞ' İN ATEŞE MERHABASI






Agustos 19 dan beri her yeni gune uyanirken ilkleri yasiyorum...once gamzeli minik bebeginizin size gulumsemesiyle hayat enerjiniz bedeninize yukleniyor...sonra zevkli ve yorucu bir tempoya hazirlaniyorsunuz...

İste 18 subat gecesi....yeni bir ilk bizi yakamizdan tutup cekti...aksam saatlerinde Ates' im atese merhaba dedi...bizi ummadigimiz anda buluvermisti...minigimle tum gun oynadik..ninesine ve minik kuzeni Derin' i ziyarete gitmistik...keyfi kacti, durgunlasti, vucudu yaniyordu..tabi dis cikarma donemi yaklasiyor...aile buyuklerimizin genel yorumu "bu cocuk dis cikariyor, disleri kasininiyor,dis ates yapar, ishal yapar" oldu....bana da dogru geldi acikcasi...neyse biz atese hoscakal demek icin kollari sivadik...bu durum benim 3 gunumu aldi...atesi inip cikiyordu...kafama gore birseyler yapmiyorum...yanlis anlasilmasin...doktoru ile surekli irtibat halindeyiz...ebru hanim "2-3 gun getirmeyin cok yukselirse ve 3 gunu asarsa getirin" dedi...ee biz de dinledik kendisini...Ates' i evde sadece badisiyle dolastirdik...mahsun mahsun bakislari, elma yanaklari, sahte gulusleri, alev alev yanan agzi ile oyle caresiz gozlerle bakiyordu ki....hemen iyilesmesi lazimdi...insan bebegine konduramiyor hicbir rahatsizligi....minik mendileri ilik suya batirip vucuduna kompres yaptik...bunu oyun haline getirmeye calistim...once kendime yaptim..beni izledi..sonra ona yaptim...sesi de cikmadi...sadece arada ici usuyordu...urperme hareketleri yapiyordu:) boyle 3 gun olmadan atesi dusurduk...ama huzursuzlugu gecmemisti...yine de dr a goturmem gerekliydi..

Dr a gittik...Ates' in lakabi "kofte" ....ebru hanim gorur gormez kofte demisti....oncesinde doktoru beklerken...cok fazla hasta cocuk vardi...hepsinde de oksuruk,aksirik, tiksirik turunden...ama goguslerine inmis gibiydi...sukretmek icin neden bulmak duzgun nefes almakla basliyor iste her sabah....farkindalik...ve yine farkindalik....neyse dr muayenesinde birsey cikmadi.."dis etleri biraz kabarmis fakat her an cikacak gibi degil ama belli de olmaz" dedi...belki virus kapmis olabilir diye tahminlerde bulundu...neyse ki onemli bir sey yoktu...icime su serpilmisti...bu ilki de burada noktalamistik...

Atesle gecirdigim her ilk beni derinden etkiliyor...cunku ilk bebegim...ilk anneligim...ee boyle hissetmem de cok normal degil mi?

amma velakin :))) atese hoscakal dedik...basardik...guclu kucuk adamimla

Sizlere opucukler çiçekler bocekler ates bocekleri

Muge


not: bu yazimi yazarken sagimda Ates, solumda sac kurutma makinesi...herzamanki gibi bu sesle uyku moduna gecti kucuk adamim:))


- Posted using BlogPress from my iPad

İlk Aşıyla Guven Dokunuşu





Ates doğduğundan beri onun yeni dünyaya verdigi her yeni tepkiyi gunuyle birlikte not almaya başladım...geriye dönüp baktığımda, ne kadar cok yol katettigini gormek ve her anında yanında olmak kadar gurur verici bir his yasamadım şimdiye dek...

Notları karistirirken ilk ası olduğu ana gittim...1 aylikti...daha hastaneye gitmeden önce evdeyken strese girmiştim...nasıl tepki verecek?acaba canı cok yanacak mı? diye diye icim icimi kemirmisti...neyse sonra yola çıktık..arabada o ani düşünmeye başlamıştım...gözümde kısa film matrajlari yarattım resmen... Ve sonunda kaçınılmaz ana ulaşmıştık...Aşısını hazırlasınlar diye telefon açtı doktoru sekretere...icimde garip bir his oluşmuştu...tarifsiz değil...hani bazen tarifsiz duygular derler ya...iste bu cok saçma değil mıdır? Her duygunun tarifi var...hem de sayfalarca anlatacak kadar icimizde derinlerde bir yerlerde...ve hemen aklima kucuklugum geldi....küçükken bizi "ciz elleme" ve " bak Dr.gelecek aşı yapar" diye korkuturdu anne-babalarımız...ve yillarca aşidan korktugumu ve bu durumun bilinc altimi ne denli etkiledigini icimde yasamistim...simdilerde ise bunun ne kadar yanlış bir davranış olduğunu bizim gibi bilinçli anneler farketti...neyse sonunda aşı anına gelmiştik...canım oğlum ilk defa aşı olacaktı.

Doktorun muayenesinden sonra sag bacak ve sol kolu acmak icin hazırlıklar başladı...benim icim tabi o sırada sızım sızım sızlıyor...ilk verem aşısını yaptılar ellerini tutup gözünün icine baktım, canı yandı ya iste o anda icim de bolum bolum acıdı..caresiz gozlerle bana bakisini omrumun sonuna kadar unutmam mumkun degil...acısı yüreğime düşmüştü, benim minik Ates böceğim kısa bir ağlamanin ardından tatlı gaz ilacını verince sustu...o an anladım ki...iste güçlü durmaya asıl şimdi başladın muge...elini tutarak bir ilki yasadın...O' nun susmasiyla da icine serin sular serpiliyor ya en keyiflisi de buydu...

Aslında bu yazıyı neden yazdım biliyormusunuz...Ates bana o kadar güzel derin farkındalıklar kattı ki...anlatmakla bitmez...artık bu hayatta tüm bedenimle daha sağlam durmayı öğrendim,minicik zeytin gozleriyle ona her baktığımda her koşulda güçlü durmam gerektiğini bana hatırlatıyor...


Sevgiler çiçekler Ates böcekleri

Müge


Posted using BlogPress from my iPad

HAYATİM DEĞİŞTİ...






Belki de bu blogun geç kalınmış giriş bolumudur bu yazım...

Ortaokul ve lise çağında bir fiil günlük tutmuslugum vardır. Genelde hep ajandaları günlük yapıp, beyaz sayfalara sırlarımı paylaşırdim...günlüğümün adı da özgür willy idi...günlüğümü de saklamadık yer kalmamıştı, yatak ve dolap altları en favori ketum mekanlardi evimizdeki :)) şimdi ise isteyen herkesin okuyabileceği bir sitede gunluk yazacağım, ne yalan soyleyeyim, o günlerde hiç aklıma gelmezdi...

O günlerden bu günlere ne mi oldu? Kısaca özetleyeyim

Lise,üniversite,arkadaslar,parttime çalısmalar,organizasyonlar, hastane ziyaretleri, dogum günleri, tatiller,asklar, ayrılıklar, hüzünler, iccekisler, bunalımlar, kahkahalar,ağlamalar,paylaşımlar, dostluklar, hayal kırıkları, is hayatı, yorgunluklar, haksızlıklar, is seyahatlerim, Canım Barış! Huzur, dinginlik derken evcilik oyunu derken evlilik, hamilelik ve Ates böceğimle birlikte Annelik....



Annelik....evet anne olunca anlarsın derlerdi de güler geçerdim..ne kadar da doğruymuş...19 Ağustos 2011 de Ates' imı kucağıma verdiler..iste tam o anda zaman durdu....minik zeytin gozleriyle bana bakti ve kutsal bir bağ kuruldu aramızda..iste tam o anda ben "anne" oldum... ve hayatım değişti...

Artık küçük seyler icin ter dokmuyorum, daha önemli islere konsantreyim, mesela alt değiştirmek, emzirmek, oyun oynamak ve uyutmak gibi :)

Sabahları ise gitmek yerine onu yatağıma alıp mis kokulu tenini koklamak ruhumu daha fazla doyuruyor...

Üzerine istediğim kıyafeti giydirebiliyorum, sonuçta itiraz edemiyor...mesela komik bir şapka bile olsa...

Artık evimizin her yani Ates kokuyor... Hatta ben de Ates kokuyorum....almış oldugum onca parfümle kıyas bile edilemez..

Uykusunda güldüğünde, anlıyorum ki keyfi yerinde, mutlu...dolayısıyla ben de mutluyum...

Karnı doyar doymaz, kollarımda uyuyakaldigi ani hiçbirşeye degisemem...

Küçücük haliyle bencil olmamayı öğretti bana...çünkü o mutluysa ben de mutluyum..aylardır uykusuz kalmama, yediklerimden birsey anlamamama ve hatta tüm sosyal cevremi geride bırakmış olmama rağmen...

Akşam üstü saatlerinde hala üzerimde pijamalarimla uykusuzluktan bayılıyor olsam bile o gözünü bile kirpmaz..ve ben onca tukenmisligime ragmen enerjimi toplayıp onunla oyuna dalıp gidebiliyorum iste...

Gülüşü, dünyada duyabileceğim en güzel ses...

Neredeyse 1ayi ellerine bakıp geçirdim...bu bana sabırlı olmayı öğretti...

Sanki sihirli bir dokunusla beni anne ye çevirdi gibi hissediyorum..

O korkunç, bir okadar da komik gegirme sesinin beni mutlu edebileceğini düşünmezdimm...

Ne kadar sulu gözlü oldugumu Ates le keşfettim..icinde cocuk olan herhangi bir haber hickiriklarla ağlamam icin yeterli bir sebep...Çünkü artık sadece anne değil duyarlı bir anne olunuyor...

Küçük seylerin kıymetini bilmeme yardımcı oldu...kuşların sesi, yağan yağmurun sesi...kısacası farkındalık daha da arttı...

Ates, tüm aile bireylerinin oynadığı " gözü burnu babaya, yüzü dedeye, dudakları cenesi annesi, gamzesi anneannesi" seklinde surup giden oyunun baskahramani...

Hayatım onunla değişti, yeni hayatım onunla anlam kazandı...

Ehhh bir ömür bize Ateşli günler :)


Muge






- Posted using BlogPress from my iPad