25 Ocak 2013 Cuma

ANNENİN MANİFESTOSU







Evden çıkarken turlu olumlamalarla kapımı kapattım, arabaya binerken yine aynı şekilde olumlamalara devam ettim...Ates bocegım buraya gelirken uyumus ve meydan bana kalmıs yabadabaduuu edasıyla kendimi " La Pain Quatidien" e attım...bahçeşehir akbatı şubesi:) belki reklam gibi oldu fakat hemen hemen hergün gittiğim bir mekandır. Huzurludur ki en önem verdiğim dinginliği orada yakalıyorum. Oturmusum ıssız sessiz bir köşeye, ilham perileri yanıbaşımda beni izliyor. O anda sadece dünyada ben ve kafamda büyük büyük baloncuklarla başbaşa kaldık.


Aslında hersey dogaçlama gıdıyorken, elim, dilim, belim her bir yanım Ateşe bulanmışken, annelik ruh hallerimle yani sonradan görme ilk acemi anneliğimle ilerlerken, ateş cok ama cok mutluyken. Daha ne isterimdi. Bu sıralar çalışmasamda olurdu. Henüz hazır değilimdi. Kıyamıyorumdu. Bu bir çift kara gözümü bırakamıyorumdu. Akışa teslim ol, ne olursa olsundu. Sanki öyle de oldu. Koyverdim birden. bir anne bir cocuga nasıl artılar kazandırırdı...kitapları kenara itip, doğaçlama yanım cevaplamalıydı.

ANNENİN MANİFESTOSU

1. Harika süper anne bütün gününü çocuguna adayan anne değildir. Cocugunu izleyen, onu tanıyan, onunla kaliteli zaman gecirebilen annedir.

2. İyi anne çocugu düştüğünde koşup hemen onu yerden kaldıran, agladığında hemen susturmaya calışan, üzülmesini engelleyen değil, robot yetiştirmiyoruz haliyle. İyi anne çocugu düştüğünde kendisinin kalkmasına zaman tanıyan, ağladığında üzgün zamanlarında onun yanında olduğunu gösteren annedir

3. Anne huzurlu mutlu olursa çocugu da aynı olçüde huzurlu olacaktır. Bir annenin cebindeki kelimesi olmalı mutluluk.

4. İyi bir Anne, başka çocukları kendi cocuguyla karşılaştırmaz. Bir ornegi, akrabadan, arkadastan, dergiden, gazeteden televizyondan cekip, tum cocuklara uygulayamayiz. Her cocuk kendine hastir. Bir tanedir. Sizin cocugunuzdan bir tane daha yok.

5. Annelik zor zanaat, tum babalar bunu anlamali, anlamiyorsa anlamis gibi yapip, eslerini mutlu etmeli, anneler bunu da yutabilirler. Mış gibi yapabiliriz.

6. Alt degistiremiyorum diyen bir baba olmamali. bu sadece anneye verilen bir sorumluluk degildir. Aksine cocugun her aniyla birebir iletisim halinde babalar da olmali. Bunun arkasina siginmamalilar.

7. Cocuk icin en buyuk ornek anne ve babasidir. Ilk ogretmeni annesidir. Eger anne iyi bir ornek olursa cocuk da onu taklid edecektir, bu da yasamina akacaktir. Cocugunuzun yaninda, yalan soylemeyin, aksi takdirde ondan dogruluk beklemeniz tezat olacaktir.

8. Besle, doyur...sadece bedenini degil ruhunu zihnini olumlu cumlelerle yogur cocugunu

9. Cocuk deyip gecme, dinle anlamaz deme, acikla, onun anlayabilecegi dilden, yasi ne olursa olsun...o artik bir birey. Gozlerini kacirma, gozlerinle konus, goz temasi en buyuk en saglam ve sonsuz iletisim olacak aranizda.

10. Fakindaligini arttir. Cicegi goster rengini ozelligini anlat, dokunsun, koklasin, mis gibi icime cekiyorum de, kuslari izle, ona goster ne guzel ozgurce ucuyorlar de, ay, bulut gunes...selamla..ona da yaptir. Ruzgari anlat esmeyi anlat...maneviyatla masaj etkisi yap bilincaltina. Hissedecek deger bilecek zamanla. Duyularini erkenden ac..ac ki huzuru bilsin. Bir gun yeri geldiginde, bulmayi bilsin.

11. Ahlak gelişiminde, sürekli konuşup" böyle yapmalısın, söyle olmalı, tavsıyeler oğutler " vermek yerine. Ona konularla ilgili gelisimine destek ornek kitaplar alip, bu sekilde asila, oku cokca oku. Kelime hazinesi genis bir cocugun olacak. Birak kelimelere asik, cumlelere muftela bir cocuk olsun. Ben sahsen umitliyim bu konuda henuz 17 aylik Ates icin.

12. Cocugunla arana egolari koyma. Ekleme, carpma...insaniz hata yapabiliriz. Kendini hatali hissettigin anlarda, cildirdigin, delirdigin, fazla tepki verdigin anlarda. Durumu acikla gozlerinin icine bakarak. Anlat ona annenin de hata yapabilecegini. Ozur dilemesini bilirsen, hata yaptiginda sen soylemeden senden ozur dileyen bir cocuk gorursun.

13. Durust ol. Merhametli ol. Davranislarinla belli et. Ona da bunu asila

14. Bir annenin de ruhsal sagligi icin kendine ait zamani, aktiviteleri olmali. Mutlaka bunlara zaman ayrilmali.

15. Iyi bir anne cocugunda empati duygusunu gelistirmeli. Cocuklarin alicilari kuvvetli. Her duyguyu bebekken ogreniyorlar. Bunu da kavrayacaklardir. Dene, ogret, anlat, yilma.

16. Evde cocugunu ozgur birak...birak kesfetsin, empati kur, o henuz yeni geldi bu dunyaya. Sen biliyorsun. O bilmiyor ve ogrenecek. Bir fanusun icinde yasatma onu.

17. Berbat gunlerin olacak. Cocuguna hissettirme, biraz uzaklas ve nefes terapileri yap, sakinles. Cocuguna gulumseyen bir anne ol. Sen idolsun aynasin bir bebek icin unutma...

18. Baskalarinin yaninda asla onu uyarma...ilgisini farkli bir yone cekmeye calis. Yapma etme deme! Alternatif sun ki..unutsun yaptigi seyi.

19. Iyi bir anne, cocuguna surekli farkli tatlar lezzetler hazirlar. Imkan sinirlari icerisinde diyelim. Yilmadan, bikmadan geceleri yogurt yapar.

20. Anneler, anneligin devletin su an gordugu gibi sadece emzirmek ve bakimlarini saglamaktan ibaret olmadiginin bilincinde olmaktir. Kinamaktir. Delirmek, isyan etmektir bu duruma

21. Annelik bir insan yetistirmenin en dogal ornegidir.

22. Emzirmek kutsal bir bagdir. Emzirme reformu herzaman desteklenmeli. 1 yil boyunca emzirdigim Ates bocegim kendi istegiyle birakti, tum annelere boyle bir birakis nasip olsun diyeyim.

23. Anneler cocuklarini hayata hazirlamalilar. Onlari koruma altina alip, robot muhamelesi yapmamalilar.

Devami da gelecek...simdilik benden bu kadar

Sevgiyle isikla

- Posted using BlogPress from my iPad

20 Ocak 2013 Pazar

GÜNEŞİ GÖRDÜM





Çöp adama baglandım yine



İcim icime sigmiyor bazen. Once penceremden suzulen isinlar camdan yansiyor, parkelere, halilara, koltuklara suzuluyor, sonra minik minik atesin oyuncaklarina yuzune, eline dokunuyor. Her bir dokunus, icimizi isitiyor sanki. Atesin o minik ellerinden golgeler olusuyor. Icice geciyor, golgeler isinlar. Evde hasili bir sessizlik, kac dakika surecek bilemem ama herkes kendi dunyasinda yasiyor. Ates yerde edukids kartlarini inceliyor. Bense dalmisim anin en huzur veren isigini yakalamaya.

Boyle zamanlar kisa da surse, o an hayat benim icin dingin bir nehir gibi. Bahcemin en yesilini ruzgar oksar, diger agac arkadaslariyla birbirlerini direncsiz akisa teslim ederler. Kuslarin muhtesem dinletisi, bir persembe senfonisi olur duyularimda. Havada kuş kokusu, aşk kokusu, ağaç kokusu lezzetli aroma oluşturur. Her bir iç çekişimle bu tadı damağımda bırakır. Çeker beni kendine dogru. Sanki bir armağan gibi konuverir omzuma. "Al" der. Bu sıralar tam da buna ihtiyacın var. Hayattan kendine 5 dakikalık zaman çal...kullan ve ne olursa olsun unutma der. Muhtemeldir ki ondan bu dilsizliğim.. bu sacmalamam..ağzımda kelimelerin buyumesi...düğümlenmesi...ansızın yakaladım zamanı. Sonra mor ışıltılı parlak bir kürenin içine yerleştim. gökyüzüne çıktıkca hafifledi bedenim..sanki içime bir kelebek konmuş gibiydi. Gittikçe yükseliyorduk. Elime bulutları alıp, tekrar yerlerine bırakıyordum. Bulutlar ne kadar güzel içiçe kolkola. Huzur yine yeniden beyazda dedi iç ses. Ardından yavas yavaş indik gökyüzünden, içimdeki kelebekler yanımdan geçmeye başladı, rengarenk sıra sıra kelebekler bir gökkuşağı çizdiler karşımda, sıcacıktı kalbim, mor küre koruma altına alındı iyiye güzele aşka ve sonsuz şükürle yere ayak bastım. Gözlerimi açtım, yeterdi bu kadardı, olması gerekendi, ihtiyaçtı, iyi ki olmuştu bin şükürdü.

Ancak herseye ragmen şükredeceklerimin sayısı kat be kat artıyor. Tıpkı çektiğim resimlerde kadraja giren bir elin resmi bozduğunu düşünmem ve ardından aslında o elin bu resmi daha da güzelleştirdiğini farketmem gibi. Arının iğnesiyle balı gibi. Hem yara bandım hem yaram gibi

Sevgiyle ışıkla

Muge





- Posted using BlogPress from my iPad

16 Ocak 2013 Çarşamba

BIRAZ MELANKOLI :)







Bugun cop adama baglandim ve boyle birsey cikti:)

Cizdigim resimdeki gibiyim son gunlerde

Yorgundum, bitkindim, benlikten cikmistim sanki cizerken, sadece enerjimi toparlamak, havayi dagitmak, bulutlari sasirtmakti maksadim.

Sonra birden farkettim ki..ellerim bile mutlu cocuk resmi cizmis.

Ates resimden bana gulumsuyor...musmutlu...isil isil...gunesim gulen yuzum.

"Olsun varsin yorgunlugum" dedim. Birden dirildim, sirkeledim kendimi. Yolumda sabit olmalar kadar, sasmalar, kaymalar da olacak. Hersey insanlik icin. Melankoli de saglar farkindaligi. Bazen merhem olur ruha..bedene dokunur parmak uclarinda, usulca. Uzerini orter, bakir,durgun su gibi. Bir kez daha anlatir sukretmen gerektigini. Oysa ne cok sey var. Bir nefesle basliyor hersey

Sukretmeli, her an, her daim, en kotu en umutsuz anda dahi sukretmeli...farketmeli o anda bize acilan isikli kapiyi...yeter ki gorelim, gormeye meyledelim. Acik tutulan binlerce isikli kapi icin.


Bana benden bir hediye soz olsun:
‘’ Melankoli, hüzünlü olma mutluluğudur ‘’ Victor Hugo


Sevgiyle isikla


Muge




- Posted using BlogPress from my iPad

10 Ocak 2013 Perşembe

BEYAZ






Uyandim..icimde garip bir neselik hissi. Actim camlari perdeleri...derin nefes terapisi..disarisi olmus, gul gulistan...pencereyi beni mutlu edecek, guzel haberlere, mukemmel suprizleri dusunerek aralik biraktim...gunun rutini kus sesleri yine yeniden fonda. sevdiklerim, sevdigim seyler korunuyor...diliyorum... oyle de oluyor cok sukur


Pencereye yoneliyorum. Sitenin bahcesi bir kartpostal gibi goruntu sergiliyor. Bembeyaz iri iri yagiyor...kar tanelerine uzatiyorum elimi, ruhum aydinlaniyor...beyaz... huzurla kapli beyaz. sehir tenhalasir sanki kar yaginca....kedileri gormek bile zorlasir. kimsesiz kalir birden...Asaleti, masumiyeti, istikrarin ve devamliligin rengi beyaz. Saflik temizliktir aklimdan gecen. Çinliler her ne kadar matem rengi oldugunu dusunselerde. Benım huzur rengimdir. Varolusun dogusun simgesi gibi gelir. Her kar yagisinda tazelenir icim. Iyi gelir doyurur beni. Vesveselerime hizlica bir son veririm. Tum olumsuz dusunceler eriyen karlarin icinde kaybolurlar. Ustumden kume kume kardan adamlarla cocuklugum gecer, bir kac animi ekler, tebessum ederim icli icli...kıpkırmızı olmus yuzum, soguktan donmus ellerım ve eldıvenlerim, kalorifere yasladıgım ayaklarim, sizlayan akan burnum. Lezzetli bir solendir kar beyazi. Hic bir renk sanki kirletemez onu. Basli basina bir seromoni..

Bugun gunlerden beyaz. Bulut kokusu, kar kokusu, huzur kokusu icice koyun koyuna.

Bugun Atesimin yine yeniden beyazla harmanlandigi gun. Turlu yenilikleri hafizaya aldigi gun. Bana kitaplardan "bayz" yani beyaz..."padan" yani kardan adam dedigi ilk gun. Onun her " bayz" deyisi kulagimda dilimde, cilekli damarlarimda melodik bir yanki yapiyor. Dilimde soz oluyor, saz oluyor..isik oluyor herbir sozcugu..bembeyaz karli bir havada evime sizan kocaman bir isik huzmesidir Ates bocegim. Gunesim...sonra istedim ki pencereden dokunmasin bu mevsime..girsin icinde kaybolsun..soguk degsin tenine, al al olsun yanaklari burnu..oyle de oldu sanki...bakalim resimler yazsin bu yazinin devamini..

Sevgiyle isikla

























- Posted using BlogPress from my iPad

5 Ocak 2013 Cumartesi

TOZ PEMBE DEGIL





Bazen bir giris bolumune gerek duymazsin oyle damdan duser gibi konuya dahil olmak ve tum ictenliginle yazma askina birakirsin ellerini, yuregini, her bir hucreni...alt benlik ust benlik aslinda hepsi ayni paydada bulusur. Akista kalirsin uzunca bir sure

Bugunlerde yorgunum...karmasigim...bugunlerde bir miktar yipraniyorum...ates cok rahat dis cikarirdi...fakat bu sefer oyle olmadi...geceleri huzursuz, hafif atesli, gunduzleri istahsiz, mizmiz. Huzursuzum haylice. Icim alev alev, yuregim kus gibi titrek.Her istedigini aglayarak elde etmek istiyor, Henuz konusamadigi icin kucugum ifade etmekte zorlaniyor. Onun yerine koyuyorum kendimi herkeresinde. Isi zor. Beri yandan benim isim de zor :) Geriye kalan isaret dilleri ve sonsuz algilama gucu ve en sonunda koltugun kosesinde sizan bir "muge" :) zor zanaat annelik...enerjini dengede tutmak kimi zaman utopik olabiliyor. Sukurleri ayri bir yerde tutuyorum. Sanirim bugunlerde muge icin birseyler yapmaya hasretim..ozlemim sitemim butunuyle ondan. Dedim ya zor zanaat annelik...buyuk odun veriyorsun...bazen nefes alisini bile ayarlamak zorunda hissediyorsun, kollarinda uyurken. Mola, tatil, hadi daraldim yeter diyebilecegin bir konumda olamazsin, olmazsin! Nihayetinde toz pembe degil annelik. Berbat zamanlarinda oluyor ve olmaya devam edecek. Iste bize sinav olsun diye hazirlanmis zaman dilimleri. Cocugunun ruhunu besleyebilecegin anlardan olusuyor. Daha cok dinle, onemse, anlamaz deyip gecme..acikla..o bir birey..unutma...Sabrin gunbegun artiyor....gucunle birlikte ortak olmuslar...onlar onde gidiyor. Sanki sper olmuslar sana. Sicacik bir turk kahvesi icebilmenin aslinda ne buyuk sukur kaynagi oldugunu dusunup, yine farkindaliga baglaniveriyorsun. Seni guclu kilana..isiga dogru yoneliyorsun. Baska turlu cikamazsin bu karmasikliktan.

Bu sabah erkenden uyandim. Ates hazir mışıl mışıl uyurken. Zamanin benim ellerimde oldugunu hissederek. Once guzel bir nefes terapisi, yogadan kalma birkac ogreti. Sonra gokyuzu masmavi, beyaz bir yarim ay parlamis mavinin icinde. Uzandim keyif koseme. Aldim kitabimi, cam hafif aralik, henuz solunmamis, bakir temiz hava miss. Yoksa ben mi dedim kendime zaman ayiramiyorum diye. Iste yaratmak istersen yaratabilirsin. Guzel bir omlet. Sonrasinda bir kahve..Bu arada saat henuz 08.00 ates hala uyuyor. Evet biraz uykusuz kaldim. Ama keyfimle basbasaydim. Okuyamadigim kitaplar, " orda bir koy var uzakta o koy bizim koyumuzdur" edasiyla kalakalmislardi. Kendimi suclu hissediyorken, bir anlamda da varliklari beni mutlu kiliyordu. Simdi sira sira sabahin kor vaktinde onlari okuyup, bitirecegim. Bu sirada aklima bir soz takildi. motivasyon icin guclu bir cumle olmus.

"Hayat size limon verirse...onlari guzelce sıkıp, bir bardak buzlu cayin icinde karistirin. Sonra da kitabinizi alin, ayaklarinizi uzatin ve keyfinize bakin...

Sevgiyle, isikla

Muge








- Posted using BlogPress from my iPad