25 Şubat 2013 Pazartesi

GELİP GİTMELER





İçimde bir bulut, bir güneşlik hissi. Sabah binlerce kez şükürle gözlerimi açtım. Öylesine şanslıyız ki. Bunları düşünürken Ateş uyandı. Yanıma aldım ve sabah rütinimiz;
"onun seçtiği bir kitabı okumak"
Okurken çocukluğuma dalıp gidiyorum, karışıyorum birden, tekrar ateşe bakıyorum, nasıl da şanslı, annesi onun için kitaplar seçip okuyor. Kitap bitince ayaklarını yemem için bana uzatıp, "ham" diyor. Yukselen gurularımla, gülümseyişim yüzümde takılı kalıyor sanki. O an dunyada sadece ikimiz kaliyoruz. hislerimin karsiligi ancak bu olabilirdi.

Hersey tabii ki surekli toz pembe degil...arada bir delirdigim olmuyor degil..neyse ki kontrolu elden birakmiyorum. Anneysen delirme hakkin vardir. Arada gelebilirler. Bir nefes alirsin, bir cam acarsin, oh mis...nefes terapileri, sukurler, sanssizlar, secme sansi olmayanlar, saglik dileyenler, katlananlar vs. derken hopppp yine eski sen olmussun. Pek uzun soluklu olmuyor bendeki bu haller. Zaten yapim geregi zorlasamda tam manasiyla, hakkini vererek delirme yetimin oldugunu sanmiyorum. Sanirim merakimdan deneme zorlama isinma turlari yapiyorum. Eh onu da beceremiyorum. Sanirim calisma hayatima verdigim bu ara beni boyle yapiyor, ikilemde birakiyor. Gitsem mi kalsam mi...elimi uzatsam mi yoksa uzatmasam mi...sonra ates cucesi benim arkamdaki minik golgem " anni annee,muck muck" diyor kosarak, sevgi kelebegim...birden aniden vazgeciyorum. Sayduyum bu dogru diyor. Anneysen sagduyuna guveneceksin. O bilir, o yon verir sana ve omrune diyerek soylene soylene itiyorum zamani.

Şu an bu satırları yazarken, yine sıkça ziyaret ettiğim cafelerden birindeyim. Ateş böceğim mışıl mışıl uyuyor, anne ise türlü türlü gelgitlerde.Bazen bu büyünün bozulması bile midemde bir kramp hissi yaratıyor. Öyle güzel bir noktadayız ki..rütinler, ritüeller, sevgi, aşk, anlayış, özgür bırakmak vs. Kim verecek bu hissi, kim onu tam anlamıyla "anlayabilecek" kim benim kadar "saygı duyabilecek" ya bir yerde eksik gedik olursa, ya psikolojisi bozulursa, ya da su an yeme içmesi mukemmel seviyede olan miniğimin iştahı giderse...derken yine başa dönmeler..öte yandan denemeden nasıl bilebilirizkiler...olur bunlar...olacak....evet belki de herkes geçti bu dönemden ...hazır hissetmek ve aksiyon almak...ne denir ki...bu annelik rütbesini aldım alalı karmakarışığım..cook hassas bir o kadar iç sızısı..

Hayırlısını dileyelim, doğru zamanda diyelim.

Sevgiyle ışıkla

Müge

- Posted using BlogPress from my iPad

18 Şubat 2013 Pazartesi

DOĞAL EBEVEYNLİK





Kucucuktum, aslında cok kucukken buyumustum sanki. Öyle sanmıştım besbelli. Boyumu asan laflar yuklenmisti zihnime. Irili ufakli hayallere bogulmustum. Yuregim sogurdu bazi geceler. Avuc iclerim terlerdi. Hirs uzerine hirs kat kat yukselirdi, o gunlerde kendime verilmis sozlerim, bogazimda dugumlenmis, yutkunamadigim binlerce sozcukle uykuya dalardim, mecburiyetten. İçimdeki çocuğu söndürmemek adına.

O gunler gecti, minik izleri kalsa da..gecti benden..benligimdeki cocukla yurur oldum hep...aynada en cok o gulumsedi bana. Ates dogdu, icimdeki cocuk daha da buyudu. Gun be gun coskuyla selamladi aynalar beni. Cok sevdim annneligi, anne olusumu, anne bakisimi, durusumu:))) tipki yeniden dunyaya gelmisim gibi hissettirdi bana kendimi. Dunyaya baktigim gozluklerim degisti. Icgudu degil, sagduyu daha dogru bir tanim oldu bana. Annelikle kendimi yeni bastan yarattim. Anladim ki, bu surec altin bir firsatti kendi adima. Bir cocuk beni degistirebilecek en buyuk mucizeydi. Cok sukur, bin sukur ki oyle de oldu.

En nihayetinde hic dinlenmemis, surekli emirler verilmis, odul ve cezalarla cozum bulundugu sanilmis, duygulari bastirilmis, arkamizda iri cusseli golge olmus modellerle, bir turlu anlasilmamis, bizim yerimize kararlar verilmis, dusunulmus, ozguveni eksik yetismis nesilden geldik. Kisir dongu seklinde yayilan havayi, artik dagitmaliydi ebeveynligim. Bu nedendir ki, kendime verdigim sozleri hic unutmadim. Rol modeli olmayan bir ebeveyn olmaya, bildigim dogrularla yol almaya, kucuklerini sev, buyuklerini say teorisini curuterek, mahallenin en mutlu cocugunu yetistirmek adina, ozguveni yuksek bir kisilik olmasi adina, insana saygili, sagduyulu, duygularini kullanma yetisi olan gibi gibi devam edebilirim. Eminim bunlarin bir cogunu gereklestirmek icin dogru yoldayim. Eminim bu yolda kendimi surekli gelistirmem gerekli. Kizmadan, bagirmadan bir cocuk nasil disiplin edilebilir, uyguluyorum. Inanilmaz bir sekilde yol aldik. Her sey rayinda. Ates mutlu, anne mutlu. Ates ozgur, rahat. Anne 1 adim geride gozucuyla takipte. Bunu o minicik bedene duydugum buyuk saygiyla basaracagim. Buyuk egolari kenara itmis biri olarak basaracagim. Isin en buyuk sirri burada aslinda. Peki bu siralar " dogal ebeveynlik" konusu nedir? Nasildir? Herseyin dogalini kullanmak degildir elbette:) Bence icimde hissettigim, sagduyularimla dogru buldugum yoldur " DOGAL EBEVEYNLIK". Anlayisim, isin izihati budur tek kelimeyle. Binlerce kitap arasindan, onca egitim ve seminerin yanisira, iclerinde Muge ye ve ozellikle Ates' e uyani secmektir, benim dogal ebeveynligim. annelik adina, cocuk yetistirmek, gelistirmek adina onerilen binlerce teoriyi kimlik olarak benimsememektir. Agaclarin arasindan daima ormana bakabilmektir, Saglikli bir evlat icin binlerce kez farkina vararak, sukretmektir, dogal ebeveynlik. Cocugu hayata hazirlamaktir, ozgurlugunu hissetmesi icin alanini genisletmektir.

Dengeli olmak, dengede tutmak, oyle bir anne olarak kalmak en buyuk arzum. Ogluma, onun minik aklına, kalbine saygılı bir annelik. Cok sükür ki oglumun babasi da, tam anlamiyla oyle bir baba!

Sevgiyle isikla

Muge

4 Şubat 2013 Pazartesi

MUTLULUK HALLERI - 2




Yazmaya baslamadan once sanirsin ki cosup tasiyorum. Icim basliktan olacak ki neseyle doluyor. Kendimce, buyuk badirelere, ortalikta gezen sahte kara bulutlara, yalan, kiskanclik, piskinlik gibi kotu enerji dumanlarina ragmen, bana verilen nimetlerin farkina varmamin, bir nefesin kiymetini bilmemin, iyiye guzele yanasmamin, binlerce kez sukretmenin huzurunu ozumseyerek, riya farkettigim anda uzaklasmamin etkisiyle, askla sevkle yaziyorum bu seriyi. Birazda ihtiyaca binaen. Gun gelir kendimi diplerde hissedersem, bu yaziyla dirileyim diye. Sadece o sirada yitirdigim farkindaligim yeniden can bulsun kan bulsun diye.


Mutluluk, karli bir gunde evimin en sevdigim kosesinde, kitap okuyabilmeye zaman yaratma cabamdir. Kelimelerle birlestigim icimi doktugum misralarin dizi dizi bana aktigi minik kosem.




Mutluluk, kollarimda guven duyan bu canliya sahip olmanin yogun hazzinin, binlerce kez sukur de etsem, yine ve yine yetersiz olacagini bilmek




Mutluluk, gecenin bir vakti tatli istemek ama evde olmamasina ragmen, caya biskuvi batirarak ihtiyaci gidermek ...cocuklugunu animsamak, hayli sen olmak




Mutluluk, evdeki en ufak detaylara bile renk katmak. Sunger deyip gecmemek, deger bicmek.





Mutluluk, ksilifonun kirilan yarim ay sekilli ayagina gun boyunca bakip 1000 kere " aydede" diyen Ates bocegini dinlemek ve her soylediginde ilk defa duyuyormus gibi davranmak




Mutluluk, oturdugum bir cafede masanin ve ortamin eskisinden daha hareketli animasyonlu olmasi




Mutluluk, Ates icin yaptigim herbirseyden ayrica haz duymam.




Mutluluk, sabahin en erken saatinde bulutlarin dansini izlemeye nail olmak. Sagdaki isigi secmek, resme ilk baktigimda, sagdaki goruntuye yonelmek




Mutluluk, ayda bir boyle birseye ihtiyac duymak :) tum melankolige ragmen gulen yuze donusmek




Mutluluk, oturdugum yerden, isik huzmelerinin vucudunun herbiryerine dokunan oglumu izlemek




Mutluluk, yol almak, ilerlemek




Mutluluk, yoruldugunda guzel bir mola vermek




Mutluluk, aksam olunca yasanmisliklari oylece birakmak, buyusunu bozmamak.





Mutluluk, bu guzellikle basbasa kalabilmek, evime yakin bir mekanda huzur bulmak, atesle kugulari, ordekleri turlu hukayelerle beslemek. Bin kez sukretmek




Mutluluk, "annenin olaaaa laaa meydan bana kaldi" konulu calismasi




Mutluluk, renkler farkli olsa da, ana temada bulusmak




Mutluluk, evden kitaplarinla cikmak icin aglayan bebegine askla, baglanmak...gururlu anne moduna girmek:))))




Mutluluk, renk vermeyi bilmek




Mutluluk, icten, sevkle, askla yuzundeki tebessumle kalakalmak...sukretmek, her bir nefese...




Mutluluk, inadina gokyuzune turlu turlu bulutlar cizmek, koseye de gun isigini eklemek



Sevgiyle isikla

Muge






























- Posted using BlogPress from my iPad